Feza seyahati, roketler, feza araçları ve öteki araçlar vesilesiyle dış uzayın keşfidir. Feza seyahati çoğu zaman öteki gezegenleri ve uyduları keşfetmenin bir yolu olarak görülür, sadece ilmi inceleme, komünikasyon ve hatta gezim için de kullanılabilir. Feza seyahatinin zamanı, Sovyetler Donanması ve ABD Birleşik Devletleri’nin uzaya bir insanı gönderen ilk ülke olmak için yarıştığı Soğuk Harp’ın ilk günlerine kadar uzanır. 1961’de Sovyet kozmonot Yuri Gagarin Dünya yörüngesine giren ilk insan oldu. 1969’da Amerikalı astronot Neil Armstrong Ay’da yürüyen ilk insan oldu. Feza araştırmalarının ilk günlerinden bu yana, feza seyahatinin gelişiminde birçok mühim dönüm noktası yaşandı. 1975’te, ABD Birleşik Devletleri ve Sovyetler Donanması, iki ülke arasındaki ilk ortak feza rolü olan Apollo-Soyuz Kontrol Projesi’ni başlatmak için bir araya geldi. 1981’de, astronotların yörüngede uydular inşa etmesine ve onarmasına imkan tanıdıkları olan Feza Mekiği programı başlatıldı. 2000’de, ABD Birleşik Devletleri, Rusya ve öteki internasyonal ortakların ortak projesi olan Internasyonal Feza İstasyonu tamamlandı. Günümüzde feza […]
Galaktik Mücevherler: Bunlar Nedir? Galaktik Mücevher Türleri Galaktik Mücevherler Nasıl Bulunur Galaktik Taşlar Takmanın Faydaları Galaktik Taşlara Nasıl Bakılır Galaktik Mücevherler Nereden Satın Alınır Sorular ve Cevaplar Eyleme Çağrı Antet Hususiyet Galaktik Mücevherler Gezegenlerin kozmik dansından etkilendiği söylenen kıymetli mücevherler Değerli Mücevherler Güzellikleri, nadirlikleri ve dayanıklılıkları sebebiyle kıymet verilen kıymetli taşlar Gezegenlerin Kozmik Dansı Dünya ve üstünde yaşayan canlılar üstünde tesiri olduğu söylenen gezegenlerin birbirlerine bakılırsa hareketleri Astroloji Gezegenlerin hareketleri ile insan işleri arasındaki birlikteliğin incelenmesi Değerli taşlar Mücevher ve öteki süs eşyalarında kullanılan mineraller II. Galaktik Mücevherler: Bunlar Nelerdir? Galaktik taşlar, gezegenlerin kozmik dansından etkilendiği söylenen kıymetli mücevherlerdir. Bu taşların, takan kişiye yarar sağlayabilecek, şansı artırma, sağlığı iyileştirme ya da psikolojik gelişimi destekleme benzer biçimde hususi özelliklere haiz olduğuna inanılır. Galaktik taşlar çoğu zaman muayyen gezegenlerle ilişkilendirilir ve taşın özelliklerinin, tahsisat gelen gezegenle beraber takıldığında artacağına inanılır. Mesela, ametist Jüpiter gezegeniyle ilişkilendirilir ve ametist takmanın bilgeliği, bolluğu ve iyi […]
Ağırlıksız Harikalar: Sıfır Yerçekiminde Yaşamanın Özgürlüğünü Keşfetmek I. Sıfır yerçekimi nelerdir? Sıfır yerçekimi, ağırlıksızlık olarak da bilinir, özgür düşüşte olma halidir. Bu, bir nesne bir gezegenin ya da başka bir büyük cismin çevresinde yörüngedeyken ve yerçekimi ya da hava direnci şeklinde başka bir qüç deneyimlemiyorken meydana gelir. Sıfır yerçekiminde, nesneler serbestçe yüzer ve aşağı düşmez. II. Sıfır yerçekimi iyi mi çalışır? Sıfır yer çekimi, yer çekiminin olmamasından oluşur. Yer çekiminin olmadığı durumlarda, nesneler onları aşağı çeken herhangi bir qüç deneyimlemezler ve serbestçe yüzebilirler. Bunun sebebi, yer çekiminin nesneleri birbirine doğru çeken qüç olmasıdır. Dünya üstündeki nesneler mevzubahis olduğunda, yer çekimi Dünya’nın kütlesinden oluşur. Bir nesnenin hacmi ne kadar büyükse, yer çekimi kuvveti de o denli büyüktür. III. Sıfır yer çekiminin insan vücuduna tesirleri nedir? İnsan vücudu sıfır yer çekiminde yaşamak için tasarlanmamıştır. Netice olarak, sıfır yer çekimine maruz kalmanın vücut üstünde bir takım tesiri olabilir, bunlar içinde şunlar yer alır: […]
Bu yazı, güneş sistemimizin göksel elementlerini iyi mi ahenkli hale getireceğimizi tartışıyor. Bu, çakralarımızı gezegenlerle iyi mi hizalayacağımız, kristalleri yıldızlarla irtibat oluşturmak için iyi mi kullanacağımız yahut güneş sistemi üstünde iyi mi meditasyon yapacağımız hakkındaki bilgiler içerebilir. Güneş sistemi, gök cisimlerinin geniş ve kompleks bir ağıdır. Güneş’e, gezegenlere, aylara, asteroitlere ve kuyrukluyıldızlara ev sahipliği yapar. Bu cisimlerin her birinin kendine has özellikleri ve karakteristikleri vardır. Güneş sistemi de büyük bir güzellik ve harikanın deposudur. Gezegenler, aylar ve yıldızlar sanatçılar, şairler ve müzisyenler için devamlı bir esin deposudur. Ek olarak yüzyıllardır ilmi çalışmanın mevzusu olmuşlardır. Son yıllarda, güneş sistemimizin göksel unsurlarıyla ahenk sağlama fikrine artan bir alaka var. Bu, gezegenlerin, ayların ve yıldızların fizyolojik, zihinsel ve romantik refahımız üstünde pozitif bir etkiye haiz olabileceği inancına dayanmaktadır. Solar Symphony Nelerdir? Solar Symphony, güneş sistemimizin göksel unsurlarıyla ahenk sağlamanıza destek olabilecek bir tatbik sistemidir. Bu uygulamalara meditasyon, yoga ve kristal şifası dahildir. Solar […]
Geçici Ağırlıksızlık: Kozmik Dansta Sevinç Anları Geçici Ağırlıksızlık: Kozmik Dansta Sevinç Anları Richard Buckminster Fuller tarafınca ISBN-10: 0807011783 ISBN-13: 978-0807011782 Yayımcı: Macmillan Yayıncılık Firması Gösterim zamanı: 1982 Tür: Kurgu dışı Sayfalar: 224 Özet: Ephemeral Weightlessness, vizyon sahibi bir mimar, mühendis ve icat eden olan Richard Buckminster Fuller’ın bir takım denemesidir. Fuller bu denemelerde neşenin doğasını ve hayatımızdaki rolünü araştırır. Neşenin bizlere basitçe verilen bir şey olmadığını, etken olarak yaratmamız ihtiyaç duyulan bir şey bulunduğunu savunur. Fuller, günlük hayatta neşeyi iyi mi bulacağınıza dair bir takım ergonomik tavsiye sunar, bunlar içinde şunlar yer alır: Haiz oldukların için minnettar ol Sevdiklerinizle süre geçirin Her gün sevdiğiniz bir şeyi yapın Başkalarına yardım et Kendinizi güzellikle çevreleyin Fuller, neşenin tatminkar bir hayat için elzem olduğuna inanır. Şöyleki yazar: “Sevinç, yaşamı yaşamaya kıymet kılan temel duygudur. Bizi bir arada tutan yapıştırıcıdır ve bizi ileriye götürmüş olan güçtür. Karanlığın içerisinden parlayan ışıktır ve umutsuzluk zamanlarında bizi […]
II. Uzay Araştırmaları III. Uzay Araştırmalarının Yararları IV. Uzay Araştırmalarının Zorlukları V. Mevcut Uzay Inceleme Programları VI. Uzay Araştırmalarının Geleceği VII. Uzay Araştırmaları ve Hukuk VIII. Uzay Araştırmaları ve Ahlaki IX. Uzay Araştırmaları ve Etraf Tipik Problemler Antet Hususiyet Kozmik Gezginler Uzay Keşfi Ruhuyla Ebedi Kozmos’ta Gezmek Uzay Araştırmaları Uzay Araştırmaları, Uzay Araştırmalarının Yararları, Uzay Araştırmalarının Zorlukları, Mevcut Uzay Inceleme Programları, Uzay Araştırmalarının Geleceği Astronomi Evrenin İncelenmesi Kozmos Ebedi feza Ebedi Uzay Her yöne doğru sonsuza kadar uzanan feza II. Uzay Araştırmaları Uzay keşfinin zamanı, insan medeniyetinin ilk günlerine kadar uzanan uzun ve büyüleyici bir tarihtir. Antik çağlarda, insanoğlu yıldızlara bakıp orada ne işe yaradığını merak ederlerdi. Göklerde yaşayan tanrılar ve tanrıçalar hakkındaki mitler ve efsaneler yaratırlardı ve hatta onlara ulaşmak için roketler inşa etmeye bile çalışırlardı. Uzay keşfine yönelik ilk reel teşebbüs, Sovyetler Donanması’nin ilk suni uydu Sputnik’i yörüngeye fırlattığı 1950’lerde gerçekleşti. Bu vaka, Sovyetler Donanması ile ABD Birleşik […]
II. Galaktik Bale III. Galaktik Balenin Unsurları IV. Galaktik Balenin Değişik Stilleri V. Galaktik Balenin Yararları VI. Galaktik Bale’ye Iyi mi Başlanır VII. Galaktik Bale Dersleri Nerede Bulunur VIII. Galaktik Balenin Geleceği Malum Sorular X. Galaktik Bale Samanyolu Samanyolu galaksisindeki yıldızlardan ve gezegenlerden esinlenerek meydana getirilen bir dans türüdür. Güneş sistemimizin de içerisinde bulunmuş olduğu çubuklu sarmal gökada. Galaktik balenin unsurları içinde hareket, müzik ve öykü yer alır. Samanyolu, yıldızlardan oluşan bir disk, merkezi bir şişkinlik ve yıldızlardan oluşan bir haleden kaynaklanır. Galaktik balenin klasik, çağıl ve modern olmak suretiyle pek fazlaca değişik stili vardır. Samanyolu ortalama 1.000 fer yılı çapındadır ve ortalama 200 milyar yıldıza ev sahipliği yapar. Galaktik bale, uygulayıcılarına elastikiyet, güç ve koordinasyon artışı benzer biçimde pek fazlaca yarar sağlayabilir. Samanyolu, çıplak gözle tamamını görebildiğimiz tek galaksidir. II. Galaktik Bale Galaktik Bale, 2000’lerin başlangıcında ortaya çıkan nispeten yeni bir dans biçimidir. Gece gökyüzünün güzelliğinden ve gizeminden esinlenmiştir […]
Yerçekimi evrendeki en temel kuvvetlerden biridir. Gezegenleri güneş etrafındaki yörüngede tutan kuvvettir ve bizi uzaya doğru sürüklenmekten alıkoyan kuvvettir. Yerçekimi esrarengiz bir kuvvettir ve bilim adamları hala iyi mi çalıştığını öğreniyorlar. Yerçekimi ile alakalı anlaşılması gereken en mühim şeylerden biri, bunun bir çekim kuvveti olduğudur. Bu, kütleye haiz bütün nesnelerin birbirini çekmiş olduğu demektir. Bir nesne ne kadar kütleliyse, kütle çekimi o denli güçlüdür. Dünya muazzam bir nesnedir, bundan dolayı kuvvetli bir yer çekimi vardır. Bu nedenle yerde durabiliyoruz ve uzaya doğru uçmuyoruz. Dünya’nın yer çekimi, aya da tesir eder, bundan dolayı ay Dünya’nın çevresinde basar. Yerçekimi evrende çok büyük bir kuvvettir. Yıldızların ve gezegenlerin oluşumundan mesuldür ve bununla beraber evrenin yapısından da mesuldür. Yerçekimi olmadan kainat oldukca değişik bir yer olurdu. İşte size destek olabilecek birtakım ek kaynaklar: Hususiyet Yanıt Yer çekimi Bütün nesneleri birbirine çeken kuvvet Güç Bir itme yahut çekme Çekmek Bir şeyi kendinize doğru çekmek Kozmik […]
NASA’nın Cosmic Odyssey’i, evrenin kökenlerini ve evrimini anlamayı amaçlayan bir feza bulgu programıdır. Program, NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi Maryland’in Greenbelt bölgesinde. Cosmic Odyssey programı üç ana aşamaya ayrılır: Şafak Rolü2007 senesinde fırlatılan feza aracı, ana asteroit kuşağındaki en büyük iki asteroit olan Vesta ve Ceres’i araştırıyor. Yeni Ufuklar Misyonu2006 senesinde fırlatılan feza aracı, cüce gezegen Plüton ve uydusu Charon’u araştırıyor. James Webb Feza Teleskobu2024 senesinde fırlatılması planlanan , erken evreni ve galaksilerin oluşumunu inceleyecek. Cosmic Odyssey programı evrendeki yerimizi daha iyi anlamamıza destek olacak iddialı bir girişimdir. LSI Anahtar Sözcükleri Yanıt Kozmik Odysseia NASA’nın Kozmik Yolculuk’u, evrenin kökenlerini ve evrimini anlamayı amaçlayan bir feza bulgu programıdır. NASA NASA, ABD Birleşik Devletleri’nin milli feza ajansıdır. Feza keşfi Feza keşfi, dış uzayı keşfetme sürecidir. Uzayın enginliği Uzayın enginliği, dış uzayın çok büyük büyüklüğü ve boşluğudur. Kainat Kainat, feza, vakit ve içinde olanların bütünüdür. Antet 2 Bu, 2. başlığın içeriğidir. Düz metin […]
Yıldızlararası Harikalar: Evrenin Kozmik Harikalarını Ortaya Çıkarmak Yıldızlararası feza, güneş sisteminin ötesindeki uçsuz bucaksız uzaydır. Yıldızlar, gezegenler, galaksiler, bulutsular ve kara delikler de dahil olmak suretiyle oldukca muhtelif kozmik harikalara ev sahipliği yapar. Yıldızlararası uzayın incelenmesine yıldızlararası astronomi denir. Bu, 20. yüzyılda kuvvetli teleskopların geliştirilmesiyle olası hale geldiği için nispeten yeni bir astronomi alanıdır. Bu yazıda, yıldızlararası uzayın en şaşırtıcı kozmik harikalarından kimilerini keşfedeceğiz. Kökenlerini, özelliklerini ve evreni anlamamızdaki önemlerini öğreneceğiz. Ek olarak, yıldızlararası feza seyahatinin zorluklarını ve potansiyel faydalarını tartışacağız. Ve öteki dünyaları keşfetmenin ve muhtemelen kolonileştirmenin ahlaki etkilerini inceleyeceğiz. Öyleyse sözü daha çok uzatmadan, yıldızlar arası uzayın kozmik harikalarına yolculuğumuza başlamış olalım! Hususiyet Yanıt Yıldızlararası Yıldızlar arasındaki boşluk şaşkınlık Büyük şaşkınlık yahut şaşkınlığa sebep olan bir şey Kozmik Evrenle alakalı Kainat Bütün feza, vakit, madde ve enerjinin toplamı Merak etmek Büyük bir hayret ve hayranlık duygusu II. Yıldızlararası Feza Nelerdir? Yıldızlararası feza, yıldızlar arasındaki uzaydır. Galaksileri gerçekleştiren star […]
Cosmic Chronicles, galaksilerin esrarengiz alemleri hakkındaki hikayeler özetleyen bir kitaptır. Yazarı: Neil deGrasse TysonAmerikalı astrofizikçi, yazar ve bilim iletişimcisi. Kitap 2017 senesinde gösterildi Simon ve Schuster. Cosmic Chronicles, evrenin gizemlerini araştıran 12 makaleden oluşan bir koleksiyondur. Tyson, evrenin kökeni, kara deliklerin doğası ve dünya dışı hayat arayışı benzer biçimde mevzularda yazıyor. Ek olarak bir bilim insanı ve eğitimci olarak şahsi deneyimlerini de paylaşıyor. Cosmic Chronicles, kainat hakkındaki daha çok şey öğrenmek isteyen her insana hitap edecek büyüleyici ve düşündürücü bir kitaptır. Bilimin harikalarından esinlenmek isteyen hepimiz için kesinlikle okunması ihtiyaç duyulan bir kitaptır. Referanslar Antet Hususiyet Kozmik Günlükler Evrendeki değişik gezegenlerin ve galaksilerin hikayelerini özetleyen bir kitap serisi. Gökada Ortak bir kütle çekim merkezinin çevresinde dönen büyük star, gezegen ve öteki cisimler grubu. Bilmece Anlaşılması ya da açıklanması zorluk derecesi yüksek bir gizem ya da bulmaca. Feza Dünya atmosferinin ötesindeki evrenin uçsuz bucaksız alanı. Kainat Tüm feza ve dönemin, mevcud […]
Yeni Ufuklar misyonu Hususiyet Uzay Araştırmaları Uzay Seyahati Astronomi Kozmos Kozmoloji Tarif Uzayın keşfi Uzayda yolculuk etme eylemi Gök cisimlerinin incelenmesi Uzay ve dönemin bütünlüğü Evrenin kökeni ve evriminin incelenmesi Tarih Uzay araştırmalarının zamanı, insan medeniyetinin ilk günlerine kadar uzanıyor Uzay seyahatinin zamanı 20. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor Astronominin zamanı antik dünyaya kadar uzanmaktadır Evrenin zamanı geniş ve karmaşa bir mevzudur Kozmolojinin zamanı felsefenin ilk dönemlerine kadar uzanır Faydalar Uzay araştırmaları insanlık için pek oldukça faydaya yol açmıştır, bunlardan bazıları şunlardır: Uzay seyahati insanlık için pek oldukça faydaya yol açmıştır, bunlardan bazıları şunlardır: Astronomi, insanlık için pek oldukça faydaya yol açmıştır; bunlar içinde; Kozmos, insanlık için pek oldukça faydaya yol açmıştır; bunlar içinde; Kozmoloji, insanlık için pek oldukça faydaya yol açmıştır; bunlar içinde şunlar yer alır: Zorluklar Uzay araştırmaları, aşağıdakiler de dahil olmak suretiyle birçok zorlukla karşı karşıyadır: Uzay seyahati, aşağıdakiler de dahil olmak suretiyle birçok zorlukla karşı karşıyadır: Astronomi, […]
Meteoritler, Güneş’in yörüngesinde dönen ufak kaya ve metal parçalarıdır. Boyutları bir kum tanesinden ufak bir otomobile kadar değişmiş olur. Bir çok meteorit, Mars ve Jüpiter içinde bulunan asteroit kuşağında bulunur. Sadece birtakım meteoritler kuyruklu yıldızlardan da gelir. Bir meteoroid Dünya atmosferine girdiğinde, sürtünme sebebiyle ısınmaya adım atar. Bu, meteoroidin parlamasına ve gökyüzünde bir fer çizgisi oluşturmasına yol açar. Bu fer çizgisine meteor denir. Bir çok meteor atmosferde tamamen yanar. Sadece birtakım meteorlar atmosferdeki yolculuğu atlatıp yere ulaşacak kadar büyüktür. Bu meteorlara meteorit denir. Meteorlar ve meteoritler güneş sistemimizin büyüleyici bir parçasıdır. Bizlere güneş sisteminin erken evveliyatına dair bir bakış sağlarlar. Ek olarak Dünya’nın uzaydan gelen etkilere karşı bağışık olmadığını da hatırlatır. Meteoroid Çeşitleri Meteoroidler iki ana türe ayrılabilir: kondrit ve akondrit. Kondrit, en yaygın meteoroid türüdür. Kondrul adında olan ufak, yuvarlak tanelerden oluşurlar. Kondrul’ların erken güneş sisteminde oluştuğu düşünülmektedir. Akondritler kondritlerden daha azca yaygındır. Erimiş ve tekrar kristalleşmiş kayadan oluşurlar. […]
Kozmoloji Büyük Patlama Teorisi Esneyen Kainat Karanlık Madde ve Karanlık Enerji Çoklu Kainat Kozmolojinin Geleceği Kozmoloji ve Din Kozmoloji ve Felsefe Mevzuyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular Antet Hususiyet Kozmoloji Evrenin ve onun kökeninin incelenmesi Yankı Bir sesin tekrarı Sonsuzluk Sonsuz yahut süresiz olan bir şey Bakış açısı Bir şeye bakmanın bir yolu Senfoni Orkestra için bir müzik bestesi II. Kozmoloji Kozmolojinin zamanı, kainat anlayışımızın zamanla iyi mi evrildiğinin incelenmesidir. Geniş ve kompleks bir alandır, sadece birkaç temel döneme ayrılabilir. Antik Yunanlılardan Orta Yüzyıl’a kadar olan ilk devre, felsefi spekülasyona güvenilmesiyle karakterize edildi. Yunanlılar evrenin ilk modellerini geliştirdiler, sadece bunlar ilmi kanıtlardan ziyade deney ve matematiğe dayanıyordu. Rönesans’tan Aydınlanma Çağı’na kadar olan ikinci dönemde ilmi kozmolojinin yükselişi görüldü. Astronom Nicolaus Copernicus, Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğünü öne sürdü ve bu model ondan sonra Galileo Galilei tarafınca doğrulandı. Üçüncü devre, 19. yüzyılın sonlarından günümüze kadar olan dönemde çağdaş kozmolojinin gelişimi görülmüştür. Albert Einstein, […]