II. Güneş Sistemi
III. Samanyolu Galaksisi
IV. Öteki Galaksiler
V. Kainat
VI. Büyük Patlama Teorisi
VII. Esneyen Kainat
VIII. Karanlık Madde ve Karanlık Enerji
IX. Evrenin Geleceği
Malum Sorular
gök cisimleri
koreografi
mahrek
güneş sistemi
star
“Galaktik Bale: Yörüngedeki Gök Cisimlerinin Koreografisi” anahtar kelimesinin arama amacını kestirmek için, insanların bu anahtar kelimeyi aradıklarında ne aradıklarını anlamamız icap eder.
Bu anahtar kelimeyi arayan kişiler muhtemelen yörüngedeki gök cisimlerinin koreografisi ile alakalı informasyon arıyorlardır. Gök cisimlerinin birbirlerine bakılırsa iyi mi hareket ettikleri ile alakalı daha çok informasyon edinmekle ilgileniyor olabilirler ya da bu koreografinin sanatta ya da müzikte iyi mi temsil edildiğini görmekle ilgileniyor olabilirler.
Bu anahtar kelimenin arama amacı bilgilendiricidir. Bu anahtar kelimeyi arayan kişiler yörüngedeki gök cisimlerinin koreografisi ile alakalı informasyon arıyorlar.
Gök cismi | Koreografi |
---|---|
Gezegen | Güneş çevresinde öngörülebilir bir yörüngede yörüngede basar |
Ay | Bir gezegenin etrafındaki yörüngeler |
Asteroit | Güneş etrafındaki yörüngeleri daha azca öngörülebilir bir yoldadır |
Kuyrukluyıldız | Güneş’in çevresinde uzun, eliptik bir yörüngede basar |
Star | Bir güneş sisteminin merkezidir |
II. Güneş Sistemi
Güneş Sistemi, Güneş’in ve onun çevresinde direkt ya da bilvasıta olarak dönen nesnelerin yerçekimiyle bağlı sistemidir. Güneş’in çevresinde direkt dönen nesnelerin en büyüğü sekiz gezegendir,[b] içteki dörtlü Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’tır. En dıştaki iki gezegen gaz devleri, Jüpiter ve Satürn’dür, en dıştaki iki gezegen ise buz devleri, Uranüs ve Neptün’dür.[c]
Neptün’ün ötesinde, Plüton şeklinde cisimlere ev sahipliği icra eden Kuiper Kuşağı adında olan bir Güneş Sistemi bölgesi vardır. Güneş Sistemi ek olarak Ceres, Eris ve Haumea şeklinde cüce gezegenleri de ihtiva eder.
Güneş Sistemi, 4,6 milyar sene ilkin devasa bir moleküler bulutun yerçekimsel çöküşünden oluşmuştur. Sistemin hacminin büyük çoğunluğu Güneş’tedir, kalan %99,8’i ise gezegenlerde, cüce gezegenlerde ve uydularındadır. Dört iç gezegen sıklıkla silikat kayalardan ve metallerden kaynaklanır. Dört dış gezegen sıklıkla hidrojen ve helyumdan kaynaklanır.
Güneş Sistemi, Samanyolu galaksisinde yer alır. Galaksinin merkezinden ortalama 25.000 fer yılı ve galaktik düzlemin ortalama 8.000 fer yılı üzerindedir.
Samanyolu Galaksisi
Samanyolu Galaksisi, Güneş Sistemimizi içeren bir çubuklu sarmal galaksidir. 200 ila 400 milyar star ihtiva ettiği tahmin edilmektedir ve Mahalli Öbek galaksilerindeki en büyük galaksidir. Samanyolu Galaksisi ortalama .000 fer yılı kalınlığında ve 10.000 fer yılı kalınlığındadır. Galaksilerin Başak Üstkümesi’nde yer almıştır.
4. Gök cisimleri
Gök cisimleri, bir yıldızın yörüngesinde dönen uzaydaki nesnelerdir. Güneş, güneş sistemimizin merkezidir ve yörüngesinde dönen gezegenler, aylar, asteroitler ve kuyrukluyıldızların tüm bunlar gök cisimleridir.
Samanyolu galaksisi, güneş sistemimizi içeren bir çubuklu sarmal galaksidir. Evrendeki milyarlarca galaksiden biridir.
Kainat, bütün feza ve vakit dahil olmak suretiyle mevcud her şeydir. Ortalama 13,8 milyar sene ilkin Büyük Patlama’da yaratıldığı düşünülmektedir.
Karanlık madde ve karanlık enerji, hemen hemen tam olarak anlaşılamamış evrenin iki esrarlı bileşenidir. Karanlık maddenin evrenin ortalama %27’tepsi, karanlık enerjinin ise evrenin ortalama %68’ini oluşturduğu düşünülmektedir.
Evrenin geleceği belirsizdir. Evrenin sonsuza kadar genişlemeye devam etmesi ya da sonucunda kendi içerisine çökmesi mümkündür.
5. Gök cisimleri
Gök cisimleri, bir yıldızın çevresinde yörüngede dönen uzaydaki nesnelerdir. Güneş sistemi, Güneş, sekiz gezegen, cüce gezegenler, uydular, asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve meteoroidlerden kaynaklanır. Samanyolu Galaksisi, güneş sistemimizi içeren bir sarmal galaksidir. Öteki galaksiler içinde eliptik galaksiler, sarmal galaksiler ve gayri muntazam galaksiler bulunur. Kainat, bütün feza ve vakit dahil olmak suretiyle mevcud her şeydir.
6. Gök cisimleri
Gök cisimleri, bir yıldızın yörüngesinde dönen uzaydaki nesnelerdir. Güneş sistemi, Güneş’in yörüngesinde dönen gök cisimlerinin bir koleksiyonudur. Samanyolu Galaksisi, galaksinin merkezinde dönen gök cisimlerinin bir koleksiyonudur. Öteki galaksiler, kendi merkezlerinin yörüngesinde dönen gök cisimlerinin koleksiyonlarıdır.
Kainat, feza ve zamandan ibarettir. Bildiğimiz bütün gök cisimlerini ve hemen hemen keşfetmediklerimizi ihtiva eder.
Büyük Patlama Teorisi, Evrenin iyi mi başladığına dair kabul edilen ilmi teoridir. Evrenin ortalama 13,8 milyar sene ilkin oldukça sıcak ve yoğun bir durumda başladığını belirtir. Kainat sonrasında genişledi ve soğudu ve bugün gördüğümüz galaksileri ve yıldızları oluşturdu.
Esneyen Kainat, Evrenin giderek daha da büyüdüğünün gözlemlenmesidir. Bunun sebebi galaksilerin birbirlerinden uzaklaşmasıdır. Evrenin genişlemesi hızlanıyor, bu da galaksilerin birbirlerinden giderek daha süratli uzaklaşması anlamına geliyor.
Karanlık Madde ve Karanlık Enerji, Evrenin tam olarak anlayamadığımız iki esrarlı bileşenidir. Karanlık Madde, ışıkla etkileşime girmeyen bir madde türüdür, bundan dolayı onu göremeyiz. Karanlık Enerji, Evrenin genişlemesinin hızlanmasına yol açan bir enerji türüdür.
Evrenin geleceği bilinmemektedir. Evrenin sonsuza kadar genişlemeye devam etmesi ya da Evrenin sonucunda kendi içerisine çökmesi mümkündür. Ek olarak Evrenin Büyük Bozgun yaşaması olasılığı da vardır; bu, Evrenin kendi içerisine çöküp sonrasında yine genişleyeceği varsayımsal bir vakadır.
VII. Karanlık Madde ve Karanlık Enerji
Karanlık madde ve karanlık enerji, son yıllarda birçok ilmi araştırmanın mevzusu olan evrenin iki esrarlı bileşenidir. Karanlık maddenin evrenin ortalama %27’tepsi oluşturduğu düşünülürken, karanlık enerjinin ortalama %68’ini oluşturduğu düşünülmektedir. Hem karanlık madde bununla birlikte karanlık enerji teleskoplar tarafınca görülemez ve varlıkları görünür madde üstündeki kütle çekim etkilerinden çıkarılmaktadır.
Karanlık maddenin ışıkla ya da öteki elektromanyetik ışınım formlarıyla etkileşime girmeyen parçacıklardan oluştuğu düşünülmektedir. Bu parçacıklara “karanlık madde parçacıkları” denir ve bunların basit madde parçacıklarından oldukça daha büyük kütleli olduğu düşünülmektedir. Karanlık madde parçacıklarının kainat süresince dağıldığı ve galaksilerin oluşumunda ve evriminde mühim bir rol oynadığı düşünülmektedir.
Karanlık enerjinin, evrenin genişlemesinin hızlanmasına yol açan esrarlı bir güç olduğu düşünülüyor. Bu gücün oldukça cılız olduğu düşünülüyor, sadece hem de oldukça yaygın olduğu da düşünülüyor. Karanlık enerjinin evrenin enerji yoğunluğunun ortalama %70’inden görevli olduğu düşünülüyor.
Karanlık madde ve karanlık enerjinin varlığı fizikte büyük bir gizemdir. Bilim adamları şu anda evrenin bu esrarlı bileşenlerinin doğasını kestirmek için iş koşturmacasındadır.
VIII. Karanlık Madde ve Karanlık Enerji
Karanlık madde ve karanlık enerji evrendeki en esrarlı ve büyüleyici olgulardan ikisidir. Evrenin hacminin ve enerjisinin çoğunu oluştururlar, sadece onlar ile alakalı oldukça azca şey biliyoruz.
Karanlık madde, ışıkla ya da öteki elektromanyetik ışınım formlarıyla etkileşime girmeyen bir madde türüdür. Bu, onu tespit etmeyi oldukça zorlaştırır ve hepimiz onu yalnızca görünür madde üstündeki kütle çekimsel tesirleri sebebiyle biliyoruz.
Karanlık enerji, evrenin genişlemesinin hızlanmasına yol açan bir enerji türüdür. Karanlık enerjinin ne işe yaradığını ya da buna neyin niçin bulunduğunu bilmiyoruz, sadece evrenin enerji içinde ne olduğunun ortalama %70’inden görevli olduğu düşünülüyor.
“Karanlık Madde ve Karanlık Enerji” anahtar kelimesinin arama amacı bilgilendiricidir. Bu anahtar kelimeyi arayan kişiler bu iki esrarlı ve büyüleyici fenomen ile alakalı informasyon arıyorlar.
IX. Evrenin Geleceği
Evrenin geleceği geniş ve kompleks bir mevzudur ve bilmediğimiz oldukça şey vardır. Sadece bilim adamları, gelecekte Evrene ne olabileceğine dair bir takım kuram geliştirdiler.
Bir ihtimal, Kainat’in sonsuza dek genişlemeye devam etmesidir. Bu senaryoda, galaksiler sonucunda o denli uzaklaşacaklardır ki artık birbirleriyle etkileşime giremeyeceklerdir. Bu, oldukça azca star ya da galaksinin olduğu soğuk ve karanlık bir Kainat’e yol açacaktır.
Başka bir ihtimal da Kainat’in sonucunda kendi içerisine çökmesidir. Bu senaryoda, Kainat’in genişlemesi sonucunda yavaşlayacak ve sonrasında bilakis dönecektir. Galaksiler sonrasında birbirlerine daha da yakınlaşmaya başlamış olacak ve sonucunda tüm bunlar tek, kocaman bir kara deliğe dönüşecektir.
Evrenin, genişleme ve daralmanın birbirini iptal etmiş olduğu bir balans noktasına erişmesi da mümkündür. Bu senaryoda, Kainat devamlı genişleme niteliğinde kalırdı, sadece galaksiler birbirlerine daha çok yaklaşamaz ya da uzaklaşamazdı.
Netice olarak, Evrenin geleceği belirsizdir. Sadece bilim adamları Kainat ve onun evrimi ile alakalı daha çok şey öğrenmek için devamlı iş koşturmacasındadır. Kainat ile alakalı anlayışımız büyüdükçe, gelecekte ne olabileceği ile alakalı daha doğru tahminlerde bulunabileceğiz.
S: Gök cisimlerinin yörüngedeki koreografisi ne algılama geliyor?
A: Yörüngedeki gök cisimlerinin koreografisi, birbirlerine bakılırsa hareket etme biçimlerine atıfta bulunur. Bu, hızları, yönleri ve birbirlerinden uzaklıkları açısından bilinebilir.
S: Gök cisimlerinin yörüngedeki koreografisi niçin önemlidir?
A: Yörüngedeki gök cisimlerinin koreografisi önemlidir şundan dolayı güneş sisteminin ve evrenin emek harcama biçimini belirler. Sözgelişi, güneş sistemimizdeki gezegenlerin koreografisi mevsimleri belirler ve galaksimizdeki yıldızların koreografisi gece gökyüzünü belirler.
S: Gök cisimlerinin yörüngedeki koreografisine dair birtakım örnekler nedir?
A: Gök cisimlerinin yörüngedeki koreografisine dair birtakım örnekler şunlardır:
* Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesi
* Ay’ın Dünya etrafındaki yörüngesi
* Gezegenlerin Güneş etrafındaki yörüngeleri
* Yıldızların Samanyolu Galaksisi’nin merkezi etrafındaki yörüngeleri
0 Yorum